|   | 
            
             
             
Prof. Dr. Burhanettin 
Tatar`ın katkılarıyla... 
			
				
					
					
						
							| 
							 
					 
    
      
							  | 
						 
						
							
							
								
									|   | 
									
									  
    
    Marco Biagini , günümüz pipo dünyası içinde iyi kaliteli gül 
    köklerinden, büyük ölçüde İtalyan pipo geleneğine bağlı kalarak pipo 
    yapmakla ünlenen isimlerden biri. Kendisi İtalya’nın tarihi bir geçmişi olan 
    Recanati kasabasında oturmakta ve pipolarını buradan tüm dünyaya satmakta. 
    Kendisiyle internet üzerinden kurduğumuz ilişki, bana sık sık söylediği 
    “arkadaşlık daima alışverişten öncedir ve daha önemlidir” sözüne tanıklık 
    edecek şekilde samimi bir dostluk ilişkisine dönüşmüş durumda. Öyle ki ben 
    ona “abi” derken o da bana “küçük kardeşim” diye hitap etmekte. Marco 
    Biagini, şimdi pipolarını
    
    
    www.pipemoretti.com 
    üzerinden satmakta ve müşteri dilediğinde arzuya göre özel şekillerde pipo 
    yapmakta. Marco’nun yaptığı pipoların en genel özelliği çoğunun doğal 
    görünümlü olması ve kum çukuru (sandpit) gibi doğal kusurların pipo üzerinde 
    kendiliğinden görülmesi. Bunun yanı sıra çok farklı şekillerde pipo yaptığı 
    için çok farklı zevklere sahip pipo severlere hitap edebilmekte. Kanaatimce 
    Marco, en çok “Magnum pipes” (Büyük pipolar) başlığı altında kendine özgü 
    denebilecek pipo modellerini en serbest üslüplar içinde üretmekte. Öyle ki 
    bazen kendisine çılgın dedirtecek ilginç pipolar yaptığı görülmekte. Bu onun 
    pipo sanatını özgünlüğe doğru bir açılım yapmaya zorladığının bir işareti 
    olsa gerekir. Marco’nun pipoları, makine yapımı pipolardan, belki de onun bu 
    özgünlüğe koşan çabası nedeniyle, hemen ayırt edilebilir. Pipo severlerin, 
    kendi karakterlerine göre (babacan, afacan, çılgın, durgun vs.) Marco’nun 
    geniş yelpazeli pipo şekilleri arasında bir pipo seçme şansını kolay ede 
    edebileceklerini zannediyorum. Belki Akdeniz havzası içinde bulunmaktan 
    ötürü biz Türkler ile İtalyanlar arasında bulunan samimi ve sıcak kanlı 
    ilişkiler pipo zevklerimizin de büyük ölçüde uyuşmasını temin etmekte.  
     
    
    
    Doç. Dr. Burhanettin TATAR 
    Haziran, 2003 
									
    | 
									  | 
								 
							 
							 | 
						 
						
							| 
							 
     
      
    
    
    Marco Biagini 
  | 
						 
						
							
							
								
									|   | 
									
    
    
     
      
	
    
    Kendini kısaca tanıtır mısın?  
    14 Şubat, 1960 yılında Recanati (İtalya)’de doğdum. Orta okulu bitirdikten 
    sonra 14 yaşımda çalışmaya başladım. 1983 Haziran’ında evlendim. Luca (16) 
    ve Sara (11) adlarında iki çocuğum var. 
     
    Pipo yapmaya ne zaman, neden ve nasıl başladın? Pipo yapmayı kimden 
    öğrendin?  
    Pipo dünyasında çalışmaya 1983 yılında başladım. O zamanlar kayın pederim 
    Moretti çalışmayı bırakmak istiyordu ve ben bundan üzüntü duydum. Kendi 
    mesleğim olan polisliği pipo yapmak için terk ettim. Kayın pederim bana pipo 
    yapmanın temellerini öğretti.  
     
    Pipo yapmakta izlediğin adımları bana söyleyebilir misin?  
    1. Gül köküne bakarak hangi model pipo yapabileceğimi düşünürüm.  
    2. Gül kökünü bu şekle göre keserim.  
    3. Zımpara motoruna tabi tutarak şekli belirginleştirir ve dengeyi 
    sağlarım.  
    4. Ağızlığı yapar ve üzerine logoyu işlerim.  
    5. Tütün haznesini açarım.  
    6. 80’den 1200 numaraya kadar ki zımpara kağıtlarını teker teker 
    kullanarak pipoyu zımparalarım. Her seferinde pipoyu boyar ve boyayı 
    kaldırıncaya değin yeniden zımparalarım. Boyanın tümüyle kalkması zımparanın 
    iyi yapıldığına işarettir.  
    7. İki kez pipoyu (karnauba mumu) ile parlatırım.  
    8. Daha sonra ismi (Moretti-Recanati) damgalarım.  
    9. Piponun içine pamuklu temizleyicinin rahatça girip girmediğini 
    kontrol ederim.  
     
    Pipo yapmakta makineyi ne kadar kullanıyorsun?  
    Yalnızca ağızlığın yapımında makineyi kullanıyorum. Gerisi tamamen el 
    yapımıdır; yani pipoya şekli el ile veririm.  
     
    Senin pipoları diğer pipolardan ayıran temel özellik nedir?  
    Her şeyin ötesinde benim pipolarımın tütün haznesi işlenmemiş (hassas 
    şekilde zımparalanmamış) olarak durur.  
     
    Pipolarını doğal görünüm içinde bırakmayı neden tercih ediyorsun? Neden 
    onları boyamıyorsun?  
    Pipoları doğal görünüm içinde bırakmayı tercih etmemin nedeni gül kökünün ve 
    gül kökündeki kum çukurları (sandpits)nın daha iyi görülmesini sağlamak. 
    Ancak pipo içenlerin istekleri sonucu son zamanlarda bazı pipoları boyamaya 
    başladım, özellikle kuş gözü (bird’s eye) görünümlü olanların daha iyi 
    takdir edilmesi için. Onlar böyle de çok güzel görünüyorlar. 
     
    Pipolarını neye göre gruplandırıyorsun?  
    Gül kökünün damarına ve kum çukurlarına göre sınıflandırıyorum.  
     
    “Marco Biagini” yerine neden hala “Moretti Pipes” ismini kullanıyorsun? 
    Kayın pederin Moretti ile senin pipo yapma tarzında bir değişiklik yok mu?
     
    Moretti ismini markanın ilk ismi olduğu için kullanıyorum. Ancak 
    felsefelerimiz farklı. 1983’e değin Moretti pipoları yarı yarıya makine 
    yapımı idi ve geri kalanı el ile tamamlanıyordu. 1983’ten itibaren ben 
    tamamen el yapımı pipolar üretmeye başladım.  
     
    Yaptığın pipoların şekilleri çok farklı ve geniş bir yelpaze içinde. 
    Bunca pipo şekillerini yapmakta sana motivasyon sağlayan şey nedir?  
    Temel motivasyon gül köküdür. Gül kökünü elime aldıktan sonra damarlara 
    bakar ve pipo şeklini tasarlarım. Kum çukuru ortaya çıktıkça şekilde 
    değişiklik yaparım. Bazen kum çukuru özel bir şekli tercih etmeye beni 
    zorlar! Garip ancak doğru!  
     
    Bu durumda pipo şekilleri ile senin kimliğin arasında bir tür ilişki 
    olmalı…  
    Evet, her bir pipo benim kimliğimin küçük bir parçasını yansıtır. Bu 
    şekilleri dolayısıyla kimliğimi geliştirmeyi her seferinde istiyorum. Bir 
    pipo yaptığımda ve onu beğenmediğimde satışa sunmam. Benim için güzel 
    olmadığını düşündüğüm bir pipoyu dostlarımın da güzel bulmayacağından 
    eminim.  
     
    Senin pipolar, diğer meşhur İtalyan el yapımı pipolarla aynı kalitede 
    olmasına rağmen nispeten daha ucuz. Bunun nedenini söyler misin?  
    Öncelikle ben dürüst davranmayı tercih ediyorum. Ayrıca bütün insanların bu 
    şekilde iyi bir pipo almasına imkan vermek beni mutlu ediyor.  
     
    Neden pipolarını doğrudan pipo içenlere satmayı tercih ediyorsun? Pipo 
    içenlerle yüzleşmek ve pipolarını onlara satmak için değişik yerlere veya 
    ülkelere gidiyor musun?  
    Bu benim sevdiğim bir soru. Pipolarımı doğrudan pipo içenlere satmayı tercih 
    etmemin nedeni onlarla konuşmayı, dostluklar kurmayı, zevklerini öğrenmeyi, 
    tekliflerini dinlemeyi ve isteklerini bilmeyi sevmemdir. İnternet sitemi 
    kurmadan önce yalnızca İtalyan dostlarla irtibat kuruyordum. Ancak şu an 
    bütün dünyada dostlarım var. Kuşkusuz İngilizceden sorunum var ancak yine de 
    pipo içenlerle yazışmayı seviyorum.  
    İtalya dışına pipo satmak için çıkmıyorum; ancak bunu yapmayı 
    arzuluyorum. Elbette Türkiye’ye de gelmeyi istiyorum. Ancak bu pipo 
    satmaktan ziyade senin gibi dostlarla yüz yüze görüşmek içindir.  
     
    İtalyan pipolarla, sözgelimi, Alman ve Danimarka pipolarını ayrı 
    gelenekler içinde yapılmış pipolar olarak değerlendirebilir miyiz?  
    İşin açıkçası Alman ve Danimarka pipolarını çok severim. Belki İtalyan pipo 
    geleneği daha çok klasik pipo şekillerine bağlı kalmaktadır; ancak bu sadece 
    benim kanaatim. Bununla birlikte Danimarka pipo şekillerini yapmayı 
    istiyorum.  
     
    Sigara içme karşıtı kampanyalar karşısında piponun geleceğini nasıl 
    görüyorsun?  
    Bu tür kampanyaların pipo dünyası içinde büyük başarı sağlayabileceğini 
    düşünmüyorum. Bunun nedeni piponun, sigaradan farklı olarak, bir aşk, müzik 
    veya şiir gibi bir özellik taşıması…  
     
    Bir yazışmamızda bana pipo yaparken sigara içtiğinden söz etmiştin. 
    Sigara içmek ile pipo içmek arasında fark görüyor musun?  
    Evet, her ikisi arasında büyük bir fark görüyorum. Sigara içmek sinirleri 
    geren bir içim faaliyeti. Burada tütünün kalitesini takdir edemiyorsun. Oysa 
    tütünün kalitesini iyi bir pipo ile daha iyi takdir edebilirsin. Bu nedenle 
    pipo içmek bir sanattır.  
     
    Boş zamanlarında neler yapıyorsun?  
    Balık tutmak için denize veya avlanmak için ormanlık yerlere giderim. Antik 
    para toplama merakım da var.   
      
    
    Marco Biagini    | 
									  | 
								 
							 
							 | 
						 
					 
					 | 
				 
				 
			
Prof. Dr. Burhanettin 
Tatar`ın katkılarıyla... 
			 
			   | 
              |